• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Site Menüsü
Site Haritası

Lakaplar

KUŞADASINDA ESKİDEN KULLANILAN TAKMA ADLAR VE LAKAPLAR

Türkler’de lakap takmak eski bir gelenektir. Kaşgarlı Mahmud bunun için “at atmak” tabirinin kullanıldığını söyler.  (Dîvânü Lugāti’t-Türk, III, 250).  Türkler’de çocuk belli bir yaşa gelip bir kahramanlık göstermedikçe ad (lakap) verilmezdi. Tirse Han’ın oğlu bir boğayı alt edip boynunu kestiği için Bogaç,  Büre Bey’in oğlu yol kesenlerle savaşıp tüccarların malını onlardan kurtardığı için Bamsı Beyrek adını almıştır (Gökyay, s. 7, 34, 60). Orta Asya eski Türk devletlerinde ad yanında lakap geleneği de vardı. Bunlarda özellikle “kara” kelimesinin lakap olarak yaygınlık kazandığı dikkati çeker. Meselâ Karadon, 410’da Hun İmparatorluğu’nun başına geçen hükümdarın asıl adı değil lakabıydı (kara + don = “siyah renkli elbise”, Pritsak, s. 259). Abbasîlerden itibaren halifelerin tahta  birer resmî lakapla çıktıkları görülür. İlk defa Hulefâ-yi Râşidîn döneminde Hz. Ömer’in kullandığı “emîrü’l-mü’minîn” unvanıyla birlikte alınan veya halifeyi tahta çıkaran kişilerce verilen bu resmî lakap önceleri “seffâh, mansûr, mehdî, hâdî, reşîd, me’mûn” sıfatlarından oluşmuştu. Yedinci halife Ebû İshak Muhammed’in “Mu‘tasım-Billâh”ı tercih etmesiyle lafza-i celâlli hale dönüştü ve gelenekleşerek Mısır Abbasîlerinin sonuncusu olan Mütevekkil-Alellah Muhammed’e kadar devam etti. Doğu İslâm dünyasında hilâfet iddia etmeyen ve Abbasî halifesini[1] (Bağdat, Mısır) metbû tanıyan hükümdarlar tahta çıktıklarında halifeden saltanatlarının tasdikini ve birer şeref pâyesi veya unvanı olarak kendilerine uygun gördüğü lakapları vermesini istemişlerdir. Halifeler sadece sultanlara değil veliaht ilân edilen şehzadelere, İslâm dünyasını sevindiren büyük zaferleri dolayısıyla kumandanlara ve önemli devlet erkânına da çeşitli lakaplar tevcih ederlerdi. İslâm tarihinde kişileri harekete geçirmesi bakımından önemli bir yeri bulunan, halife ve sultanların devlet adamlarına şeref pâyesi niteliğinde resmî lakap tevcih etmeleri aşırı derecede artarak değerinden çok şey kaybetmiş, modern çağda ise demokratik ülkelerde uygulamadan kalkmıştır. Osmanlı padişahlarına ait lakapların bir kısmı kendi dönemlerinde verilip resmî literatürde yer alırken bir kısmı da çok sonra ayırt edici vasıflarına göre takılmıştır. I. Murad için “Hudavendigar”, I. Bayezid için “Yıldırım”, II. Bayezid için “Velî” ve “Sofu”, I. Selim için “Yavuz” lakapları ya kendi dönemlerinde yahut hemen sonra ortaya çıkmıştır. II. Mehmed’in “Fâtih”, I. Süleyman için kullanılan “Kanûnî”, II. Selim’in “Sarı” ve IV. Mehmed’in “Avcı” lakapları daha sonraki asırlarda ve özellikle XVIII ve XIX. yüzyıllarda yaygınlık kazanmıştır. Yalnız I. Süleyman için “Muhteşem” lakabı daha kendi döneminde Avrupa literatüründe yer etmiştir. Osmanlı bürokrasisinde seyfiye, ilmiye ve kalemiye mesleklerinin teşekkülü ile birlikte meslek mensupları çeşitli özelliklerini yansıtan lakaplarla tanınmışlardır.  Bilhassa kâtip zümreleri arasında aynı adı taşıyan birkaç kişiyi birbirinden ayırt edebilmek için kendilerinin birtakım resmî rumuzlarla anıldığı ve bunlardan bazılarının asıl adın kısaltması olduğu, daha sonra lakap haline dönüştüğü dikkati çekmektedir.  Anadolu’da ailelerin sülâle veya soy adı olarak mutlaka bir lakabı vardı. Ancak bu lakap çekirdek aileye değil birbiriyle akrabalık bağı olan bir sülâleye aitti. Bu sebeple Anadolu kasaba ve şehirlerinde hemen herkes birbirini lakabından tanırdı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ve soyadı kanununun kabulünün (1934) ardından uzun süre devam eden bu gelenek son otuz-kırk yılda yaşanan yoğun göç olgusu ile giderek kaybolmuştur. Diğer taraftan uygun olan bazı lakaplar aynen veya bazı değişikliklerle soyadı olarak da alınmıştır. Kuşadası merkez ilçede  Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü adına sayın Yard. Doç. Dr. Hasan Köksal ve ekibi tarafından lakaplar üzerine yapılan bir alan araştırması sonucunda ortaya çıkan araştırma sonucu 2000 yılında Kuşadası Belediyesi tarafından düzenlenen “ Geçmişten Geleceğe Kuşadası Sempozyumunda Kuşadası’nda Takma Adlar veya Lakaplar “ adla tebliğ olarak sunulmuştur. [2] Çoğunluğu Girit, Mora, Selanik göçmenleri ile Konya-Karaman civarından gelen Türkmenlerin torunlarından oluşan ilçe halkı  yüzyıllardır birlikte yaşamaktadırlar. Konuşulan kaynak kişiler “ Biz bir insanın Kuşadası’nın yerlisi olup-olmadığını lakabından tanırız. “ demişlerdir.  Kuşadası’nda eskiden lakabı olmayan bir sülale veya kişi bulmak çok zordu ve neredeyse imkansızdı. Kuşadasında yapılan bu araştırmaya göre, ilçemizde yaklaşık 100 e yakın lakap kullanılmaktadır ve bu lakapların veriliş sebepleri  a) Gelinen şehre   b) Fiziki yapıya c) Ekonomik tutum ve davranışlara d) Vücutta bulunan bir engele  e) küçük düşürmeye   bağlı oldukları tespit edilmiştir. Bu araştırmada Kuşadası halkı tarafından çok iyi bilinen ve dürüstlüklerin emin olunan sayın  “ Osman Ekici, Tuğrul Kutucu ve Hüseyin Zeki Nural “ kaynak kişiler olarak seçilmişlerdir. Bu saygın kişilere göre Kuşadası’ndaki lakaplar ve nedenleri  ve aralarından  seçtiklerimiz şu şekildedir.

[1] Nebi Bozkurt, lakap, TD Vakfı İslam Ansiklopedisi, yıl 2003, Cilt 27, s 65-67

[2] Yrd .Doç. Dr. Hasan Köksal, Geçmişten geleceğe Kuşadası Sempozyumu 2000, sayfa 325

1.Lakap alış  nedeni bilinenler

 Lakabı                   Adı               Veriliş Nedeni

Çatalkaya              Şükrü                  Kafasının arka kısmındaki şişlik

Çemçem                Yaşar                  Yanında devamlı sepet taşımasından

Domata                 Osman                 Yanakları kırmızı olduğundan

Fort                       Hasan                 Kuşadası’ndaki ilk Ford minibüs sahibi

Gamalı                 Halil                    Üzerinde devamlı kama taşıdığı için

Metelik               Mehmet            Sık sık metelik yok lafını kullandığından

Tektaşak              Halil                   Tek yumurta ikizi olduğundan

Telef                   Mehmet          Varlığı-yokluğu belli olmadığından

Tüptüp               Sabri               Çok seri ve sık adımlarla yürümesinden

 

 

2.Lakap alış nedeni bilinmeyenler

 

Lakabı               Adı                 Veriliş Nedeni

Çökelek             Mehmet

Çöm                  Hüseyin

Çulfu                 Yaşar

Gayret               Süleyman

Karavana           Nuri

 

3. Veriliş nedenleri bilinen aile lakapları

 

Lakabı                                    Veriliş Nedeni

Adalıoğlulları                         Öz Kuşadalı olduklarından

Atropakiler                             Kabadayı, yürekli anlamında

Afilliler                                  Giyim-kuşamlarına dikkat edenler

Ağalar                                    Fakir-fukarayı gözetenler

Alanyariler                             Sarhoşlar-Berduşlar anlamında

Alyanaklar                             Yanakları aşırı kırmızı olanlar

Angatalar                               Eskiciler-eski eşya alanlar

Araplılar                                 Derisi siyah renkliler

Balabanlar                              Etine dolgun-şişman olanlar

Bektaşlar                                 Ahi soyundan gelenler

Bissiler                                    Sessizce konuşanlar

Camuzcular                             Malak besleyenler

Cevrakiler                               Eski mezarlık çevresinde iskan edilenler

Cudalar                                   Keçi besleyip satanlar

Cücümenler                           Kısa boylular

Çıplaklar                                Fakir ve giysileri olmayanlar

Çıracılar                                 Çam ağacından çıra yapıp satanlar

Dağlılar                                  Dağda ve yüksek kesimlerde evi olanlar

Deli Şerifler                           Hareketlerini kontrol edemeyenler

Delibaşlar                               Soylarında deli olanlar

Dipçiler                                   Denize iyi dalanlar

Dolmasayanlar                        Misafirlere verilen dolmaları sayanlar

Dondonlar                               Çok üşüyenler

Emginler                                  Büyüyünceye kadar annelerini emenler

Fantiler                                     Kağıt oyunları-kumara düşkün olanlar

Fasulalar                                   Boş konuşanlar-Gevezeler

Gegalar                                     Arnavut kökenliler

Gogorlar                                   Hastalıklı-Marazlı olanlar

Gölcüler                                    Geçimlerini gölden sağlayanlar

Gömeçliler                                Arı gibi çok çalışkan olanlar

Gücüoğulları                             Küçük oğlulları anlamındadır

Hamuryutanlar                         Makarna keserken devamlı hamur yutanlar

Hasanreisler                              Denizcilikle uğraşanlar

Hatipler                                    Dine aşırı bağlı olan sofular

Hetaplar                                    Keçe yapım işiyle uğraşanlar

İnceler                                      İnce boylular

İspanozlar                                 Orta boylu tıknaz olanlar

İzzetler                                     Devamlı misafire ikram edenler

Kabukçular                               Çam kabuğu getirip satanlar

Kadiriçeler                                Kaderli-talihli kişiler

Kamerler                                   Ay parçası gibi güzel yüzlüler

Kandilliler                                Evlerinde kandil yakanlar

Kemiksizler                              Her delikten geçen-her işe burnunu sokanlar

Keçinozlar                                Vücutlarında kırmızı leke olanlar

Kondiçolar                               Girit Kandiye şehrinden göçle gelenler

Külümanlar                               İşten yılmayan ve iş yapmayı çok sevenler

Laklaklar                                  Ayak üstü çok konuşanlar

Mağripoğulları                          Libya Trablus kökenliler

Makraliler                                 İp büküp satanlar

Mavroaliler                               Kara Aliler anlamındadır

Muştiler                                    Toprak ve tarımla uğraşanlar

Nanemolarlar                            Ellerinden hiçbir iş gelmeyenler

Paslılar                                      Oturdukları yerden kalkmayanlar

Paşolar                                      Dedeleri şişman olanlar

Pazvantlar                                 Dedeleri gece bekçisi olanlar

Pepeler                                      Konuşma  engelliler-kekemeler

Pinponiler                                 Çok yaşlılar

Şabanlar                                   Saf ve temiz insanlar

Süvari Mahmutlar                     Dedeleri süvari askeri olanlar

Şapşaplar                                  Öpüşmesini bilmeyenler

Tabaklar                                    Deri ticareti ile uğraşanlar

Taktaklar                                  Kapıyı sert-gürültülü ve hızlı çalanlar

Tatarlar                                     Posta dağıtıcıları

Tercümanlar                              Birkaç yabancı dil bilenler

Tulumakiler                              Çok şişman olanlar

Varyemezler                             Zengin ancak cimri olanlar

Vasalozlar                                 Salyangoz yiyenler

Yalınayaklar                             Deniz yoluyla ilçeye gelen göçmenler

Yantakkalar                              Şapkalarını yan yan giyenler

Yarenler                                    Hoş sohbet ve tatlı dilli olanlar

Yavru Ahmetler                       Hristiyanlara özenenler

Yumuşaklar                              Her şeye evet diyenler

Zomzomlar                               Her zaman sarhoş gezenler

Zaryanozlar                              Kumara aşırı düşkünler

 

4.Veriliş nedenleri bilinmeyen aile lakapları

Lakabı                                                                                                

Alpaklar                        Angatalar               Bağbozanlar                                     

Çıvgınlar           İmamcıklar                 kabasakallar

Kirlioğulları       Mestanhafızlar            Mutaflar

Özyağcılar         Pancarlar                     Sarı zeybekler

Şekipler             Taşkafalar                   Vapurlular

 

5. Lakapları olmayan ancak iş, meslek ve memleketlerine göre çağrılanlar

 

Anyalılar                       Arapkirliler                 Balcılar

Bademciler                   Cırcırlar                      Çıracılar

Ekmekçiler                    Gazozcular                 Gümrükçüler

Helvacılar                     Hacı Rüstemler           İstanköylüler

Kutucular                      Kestaneciler                Kömürcüler

Karpuzcular                  Kantarcılar                  Leblebiciler

Müzezzinler                  Nalbantlar                   Onbaşılar

Palamutçular                 Saraçlar                       Sütçüler

Tavaslılar                      Tütüncüler                  Urgancılar

Varnalılar                      Yoğurtçular                Yağcılar

                       

       

Kaynakça

Bozkurt, N. (2003 Cilt 27). Lakap. TDVakfı İslam Ansiklopedisi, s. 65-67.

Köksal, Y. D. (2000). Kuşadası'nda takma adlar ve lakaplar. Geçmişten Geleceğe Kuşadası Sempozyumu I (s. 325). Kuşadası: Kuşadası Belediyesi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam256
Toplam Ziyaret353730
Köşe Yazıları
Hava Durumu