M.S. 900 lerden itibaren Ege kıyılarında Türkmen oymakları olarak Anadolu’nun uç bölgelerinde yerleşmeye çalışan ve yaptıkları akınlar sayesinde çeşitli fetihlerde bulunan Türkler ilk önce bugünkü Andız kulesi civarında Kuşadası’nı kontrol altına almışlar ve daha sonra Beylikler döneminde ise Aydınoğluları Beyliğini kurarak Birgi ve Selçuk merkezli bir devlet kurmuşlardır. 1413 tarihinden itibarende tamamen Osmanlı hakimiyetine geçen Kuşadası’ndaki Türk varlığı 800 seneden fazladır burada hüküm sürmektedir. Stratejik konumu, verimli tarım arazileri, deniz ticaretinde önemli bir mevkiye sahip limanı ve toplumların bir arada yaşadığı renkli sosyolojik yapısı nedeniyle Kuşadası folkloru yüzyılların harmanı ile renkli folklor ögeleri ve zengin bir mutfak ortaya çıkarmıştır. Bu folklor zenginliği 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren “ muhacir “ göçleri nedeniyle daha da zenginleşmiş kentin iktisadi hayatını canlandırdığı gibi kültür hayatına da olumlu katkılarda bulunmuştur. Rumeli adıyla kültürümüzde müstesna bir yeri olan Balkan Türkünün zengin folklor örnekleri Kuşadası’nda icra edilmiş, doğum, sünnet ve düğün törenlerinde, sokak oyunlarında, cenaze merasimlerinde, sokak oyunlarında, türkülerde ve manilerde yer almıştır. Kuşadası folkloru hakkında değerli araştırmalar yazan sayın SİLVAN GÜNEŞ hanımefendi ’nin yazıları Kuşadası folkloru hakkında şu ana kadar yapılan en kapsamlı araştırmalardır.
Aşarı: aşağı
Armonik: akordeon
Ani: şaşma nidası
Alatirik: elektrik
cik: az
Bene: bana
cara: sigara
Gari (Garik): bundan böyle.
Geberik: Ölmüş insanlar için söylenir.
Gı: Kadın ve kızların isimlerinin başında söylenir.
“Gı Ayşe!” gibi.
Gide go: Git artık.
Gido go: Gidiyorum.
Göçüyoz: Göç etmek, yer değiştirmek.
Goklatmak:koklamak
Hellemme: İyi ama.
Hindi: şimdi
Huna bak: Şuna bak.
Hadi gari: Haydi artık.
Herif: Kadın kocasına hitaben söyler. “Benim adam” da sık kullanılır.
Eğmet: Ahmet
Eşbah: neşeli
Eşbah kadın: Şen, bereketli, hamarat, içi neşeli kadın.
Evermek: evlendirmek
Elfastürüs: doğru dürüst
Foraz: horoz
Hakkat: hakikaten
İnar: nar
İspirto: kimrit
Karaguşak: sarılmak
Keletir: küfe
Le: Erkekler cümle başlarında ve birini çağıracakları zaman cümlenin başına mutlaka “le” takısı eklerler. “
Le Eğmet”, “Le beri bah hele!” gibi…
Merdinoz: maydanoz
Nohuz: nüfus
Nahal: nasıl
Umurumdu: Umurumda değil.
Ünledim: bağırdım
Otoru go: otur
Şimşirik: sırılsıklam
Sadatname: diploma
Pıransa: pırasa
Yapçek (Yapı vecek): yapacak
Yir: yer (yemek eylemi)
Yavan: Ya da “Yavan tarhana!” der, eski Adalılar, şımarık kimseleri hafife almak için…
Yörü yörü: “Yürü yürü, anca gidersin!” anlamında kullanılır.
Bene bi çay yap: Bana bir çay yap. Eyidiği dokunmak: İyiliği dokunmak.
De gidi deh: Haydi sende.
Eşeğe bağa bindiri vee: Beni eşeğe bindir.
Peştimal tutunmak: Peştemal giyinmek.
Varan giden gerek: Gitme vakti geldi. Artık gidelim.