• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Site Menüsü
Site Haritası

Derviş Meydancı Mustafa



KUŞADALI DERVİŞ MEYDANCI MUSTAFA EFENDİ

 
19.yy ortalarına doğru İstanbul ve Batı Anadolu’da önemli bir konuma sahip olan “ Ma’rifi Tarikatı “nın, Kuşadası’nda bir şube açarak tekke kurmaya karar verdiği görülmektedir. Bu nedenle dönemin Kuşadası ileri gelenlerinden ve Rufai dervişlerinden biri olan iki oklu mahallesi sakinlerinden “ Meydancı Derviş Mustafa Efendi “ kendine ait arsada bir tekke açmak istemektedir. Lakabından da anlaşıldığı üzere Derviş Mustafa Efendi  müntesibi olduğu tarikatta meydancılık yapmış ve tekke adabını çok iyi bilmektedir. Vakfedeceği arazide kurulacak yeni tekkenin yaşaması için vakıf kurmak şarttır.


17 Safer 1269  / 30 Kasım 1852 tarihinde  “vakıf senedi” ni yazdırarak Kuşadası idarecilerine verir, Süleyman efendiyi mütevelli olarak atar ve İstanbul hükümeti tarafından vakfın onaylanmasını talep eder.” Meydancı Derviş Mustafa Efendi İbni Süleyman Tekkesi Vakfıadı verilen vakıf, iki  seneye yakın süren yazışmalardan sonra 29 Muharrem 1270[1] / 1 Kasım 1853 tarihinde tescile gönderilir ve nihayet 17 Nisan 1854 tarihinde resmiyet kazanır. Vakfiyesinde verilen teminata göre Ma’rifi tekkesi, “ 750 zira/431 m2”  alana kurulacak ve tekke binasında “  bir semahane ile dolaplı hücresi, harem dairesi, mutfak ve çeşitli eklerin “ bulunacağı yapılar topluluğu olacaktır. Vakıf senedinde ayrıca; “  Kartal’daki asitanenin tayin edeceği postnişinin on bir küçük çocuğa eğitim vermesini, bu eğitim için şeyhe günlük 18,5 akçe verilmesini,  her yıl belirli miktarda zeytinyağı alınmasını istemekte ve tüm vazifeleri ayrıntılı bir şekilde yazmaktadır” . Günümüz Türkçe ’sine göre vakıf senedinin ana hatları şöyledir.  “


 Hayır sahibi Meydancı Derviş Mustafa Efendi Vakfına bir mütevelli atanması için ve mütevelli olarak atadığı Süleyman Efendinin hazır bulunduğu mecliste aşağıda sınırları belirtilen Rufai tarikatı mülkü olan arazide (bir taraftan debbağ Mustafa Ağa’nın ev, arsa ve kahvesi, bir taraftan batık zevcesi Fatma Hatun ve enden Ümmü Gülsüm Hatun ve boydan Samurkaş Osman evleri ve iki tarafından yol ile sınırlı toplam 750 zira miktarında olan arazi) yeni bir dergah yapmak istemektedir. Bu tekke binasında, dergâhta bir semahane ile dolaplı hücresi, harem dairesi ve çeşitli ekler yer alacaktır. Bu dergâh ile ilgili olarak Meydancı Derviş Mustafa Efendi şöyle şart koştu: Üsküdar’a bağlı Kartal kazasında gömülü Şeyh Seyyid Mehmet Muarref Hazretleri dergahında postnişin bulunan kişinin halifelerinden el verdiği kimseye şeyh makamı alındıktan sonra bu kişi tekkede on bir küçük çocuğa eğitim versin. Günlük on sekiz buçuk akçe vazife alsın. On sekiz buçuk akçede vakfın yönetim işleri için yıllık 100 guruş olsun. Her sene zeytinyağı alınıp dergâhta kandillerde yakılsın. Vakfeden paradan artan olur ise tekkenin ihtiyaçlarına harcansın. Ayrıca tekkenin tamirine harcansın. Tasarruf edilsin. Bundan başka mütevelli eliyle vakıf için gelir getirici mülkler alınsın Vakfın yönetimi iş mütevellinin oğlunun oğlunun oğluna, kızının kızının kızına geçsin. Bundan önceki mütevelliye teslim edilen mazbata ile yeni mütevelli her türlü icar satın alınması ve kiraya verilmesi, her türlü konuda tasarruf yapılması işlerini yapacaktır. Bu mazbata Kuşadası Meclisinden çıkmıştır. Bu konuda ve her halde emir yüce makamınızındır.
Vakfiyeden anladığımız kadarıyla Kuşadalı meydancı derviş Mustafa Efendinin başvurusu üzerine icazet verilerek ve postnişin olarak  bu tekkeye Ali Ferdi baba atanmıştır.
 
 
Kaynak : Hasancan Eralaca-Mahmut Ökçesiz, İki Oklu Derviş Mustafa Efendi tekkesi, Osmanlı Arşiv Belgeleri Işığında Kuşadası Tarihinden Kesitler, İzmir Ekim 2020, Metro Matbaacılık , s 149-156
 

[1] BOA. C. EV.  524.26472.002.001      

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret364656
Köşe Yazıları
Hava Durumu