Dergah-ı Ali kapucubaşılarından Sığla sancağı Mütesellimi merhum Hasan ağa oğlu, merhum Ahmet ağa oğlu İlyas Ağa’nın 14 Eylül 1818 tarihli Vakfiyesidir.
“ Kutsal topraklardan olan Padişah topraklarında şerefle oturan, yurt tutan ve rahatından dolayı bahtiyar olan ve burada yerleşmekten şeref duyan hidayet ışığında pervane olan ihsanlara, ahali ve fukaraya iyilikleri çok olan, hiçbir karşılık beklemeden onlara yardım etmeyi kendine görev edinmiş olduğu Kuşadası şehri ve etrafındaki sair yerlerde ve Söke kasabasındaki emlak ve akarını Medine şehri için hayır etmeye ve Sığla sancağındaki Aydın Akçaşehir adıyla anılan Söke kasabasındaki……………………, Kuşadası şehrindeki cami kebirde yeniden inşa ettirdiği, eskiden beri var olan kütüphaneyi büyüttüğü ve yaptırmaya muaffak olduğu kütüphaneye görevliler tayin ettiği ve yine Kuşadası şehrinde Cami-i Cedit)inşa ettiği dershane ve dört adet medrese odasına görevli tayin ettiği, hayrat olarak nu şanlı vakfa çeşitli şeyler tayin ettiği, bunların vakıf beyanı ile tescil edildiği, şerefli kişilerce tasdik edildiği, bundan sonra olabilecek davalarda, geri istemelerde, vakıfnameyi tamamlamakla görevli işlerin tamamına vekil olan Seyit Mehmet Ağa oğlu Seyit Ali Efendi ve Mehmet oğlu Hacı Hüseyin Ağa şahitlikleriyle inkar edilemeyecek şüpheye yer bırakılmayacak bu vekalete şer’i hükümlere göre laik olan erdemli kişilerden merhum Süleyman oğlu Börekçizade Eş-Şeyh Mehmet Efendi namında kişiyi yukarıda bahsedilen Kuşadası mahkemesi Şer’i Meclisi Başkanlığında yapılan beyanda ve Din meclisi Hükmü esaslarına göre ………………………..;
Kuşadası şehrinde bir tarafı deniz, bir tarafı dere, üçüncü ve dördüncü yanları boş Mümtaz paşa hanı denen 39 adet oda, alt katta 25 adet mahzeni olan çalışır vaziyette han ve adı geçen han kapısı duvarına bitişik çalışır vaziyette bir kahve dükkanı, aynı hanın kapısı duvarına bitişik bir adet bakkal dükkanı, ayni hanın aşağısında dört adet mahzen ve şehirde bulunan ahali tarafından Kurşunlu Han olarak bilinen merhum Öküz Mehmet paşa vakfına her yıl belirli vergi ödeyen İlyas beyin tasarrufunda olan bir takım binalardan oluşan, çalışır vaziyette bir mahzen, içeresinde yapıları, gene Kuşadası şehrinde Kinara adıyla anılan mahallede bir tarafı dere, bir tarafı bahçe, bir tarafı vakfa ait dükkan, dördüncü yol tarafında tek başına deve damı, bitişiğinde bir adet kahve dükkanı, bitiğinde nalbant, bitişiğinde helvacı dükkanı, bitişiğinde boyahane, bitişiğinde yoğurtçu dükkanı, bitişiğinde çamaşırhane, bitişiğinde samanhane , gene şehirde bir tarafı kale duvarı diğer tarafı boyacı dükkanı, bir tarafı paçacı dükkanı, bir tarafı yol olan demirci dükkanı, gene şehirde tekkeneşin oğlu dükkanı ve bir taraftan Ekmekçioğlu Hacı Mehmet’in kumaşçı dükkanı ve bir tarafta arsa ve bir tarafı yol olan ekmek fırını yine şehirde mahkeme altında çalışır vaziyette nalbant dükkanı ve yine şehirde bir tarafı denize bakan sabunhane, bir tarafı Pazarbaşıoğlu mahzeni, bir tarafı deniz, bir tarafı yol çalışır vaziyette bir adet şırahane ve yine şehirde Mutaflar çarşısında bir tarafı lonca, bir tarafı da adı geçen vakfın bahçesi, bir tarafı Hanım Cami Şerifi, bir tarafı yol olan altlı üstlü 36 odası bulunan , altta 11 adet mahzeni olan, içerisinde bir kahvehane ………………….. gene şehirde yukarı kapı taraflarında sınırda iki adet dükkan, iskele civarında bir bakkal dükkanı, bitişiğinde iki adet kasap dükkanı ve yine şehirde denize bakan bir tarafı arsa bir tarafı yol olan ekmekçi fırını cami eklentisi ile 6 adet mahzen ……………………….. “ (* Sadece Kuşadası bölümü alınmıştır.)
(Kaynak : İsmail Caner Genç, Söke Bir Güzel Anadolu I, İlksan Matbaası , Ankara 2018, s 275-278)