• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Site Menüsü
Site Haritası

Tarihi Gerçekler Değiştirilemez



TARİHİ GERÇEKLER DEĞİŞTİRİLEMEZ






Tarih bilimi; toplumların geçmişteki yaşayışlarını, oluşturdukları kültür ve uygarlığı, yer ve zaman göstererek, neden-sonuç ilişkisi içinde, belgelere dayanarak, objektif olarak inceleyen ve anlatan bir sosyal bilimdir.  Tarihi doğru öğrenmek, çarpıtmadan doğru anlatmak, olayları o zamanın şartlarına göre değerlendirmek temel unsurlar olmalıdır.

Ülkemizde bilhassa bu tür iddialar ve safsatalar az da olsa artmaktadır. Buna somut örnekler vermek gerekirse bazı kendini bilmez ve ilmi kabulü olmayan yazar müsveddeleri “ İstiklal Savaşı hiç olmadı ve Yunan mezalim zamanlarda gerek ülkemizde, gerekse kentimiz Kuşadası’nda tarihi gerçeklere uymayan, geçmişimizle bağdaşmayan,  o zamanları bire bir yaşayan canlı tanıklarında bu dünyadan göçmesiyle kafaları karıştıran bir sürü safsata ve iddialar ortalıkta dolaşmakta ve Türk milletinin zihinlerini bulandırmaktadır. Bu tür tarihi gerçekleri  çarpıtma ve yalan üretme çabalarını gösteren kişiler hem geçmişinde utanılacak hadiseler yapmayan  milletimize iftira atmakta ,  hem de geleceğimiz olan çocuklarımızın başka düşüncelerin etkisi altına girmesine zemin hazırlamaktadır.yapmadı “ gibi zırvalar ortaya sürdüler. Ülkemizin büyük bir bölümü 1. Cihan harbinden sonra işgal edildi ve Ege bölgesinin büyük bir kısmı da Yunan işgali altında inim inim inledi. 1918-1922 yılları arasında Ege bölgesinde Yunan zulmü Türk milletine her türlü kötülükleri yaptı. Sadece Aydın ili bölgesinde çok sayıda Yunan zulmüne uğramış şehitlikler mevcuttur. “  Erbeyli, Gözpınarı,  Çay yüzü,  Kanlı Bahçe, Karatepe  “  sadece aklımıza gelen birkaç şehitliklerimizden bir kaçıdır.

Kuşadası’nda ise bazı gafiller ise;  tarihi gerçekleri çarpıtmakta ve adeta Yunan kafirine methiyeler düzmektedir. Güzelim kentimiz Kuşadası 1918-1922 tarihleri arasında önce İtalyanların 2 yıl 5 ay, sonrada Yunanlıların 5 ay işgalinde kalmıştır. Bir kısım gafiller ise İtalyan işgalini sanki kutsamakta ve “ güler yüzlü işgal “ olarak çarpıtmaktadırlar. İtalyanların Kuşadası’nda geçirdikleri 2 yıl 5 ay süresince  Kuşadası halkına medeniyeti getirdikleri, düzenledikleri sinema ve balo etkinlikleri ile halka iyi davrandıklarını  överek göklere çıkarmaktadırlar. Hatta bazıları daha da ileri giderek bir İtalyan teğmenin, Kuşadalı bir Türk kızına aşık olduğunu ileri sürerek bu işgalin iyi bir şey olduğunu vurgulamaktadırlar.

Osmanlı devleti tarihten silinirken bile hak ve hukuktan ayrılmamıştır. İtalyan ve Yunan işgal kuvvetlerinin neler yaptıkları, Ege bölgesini, Kuşadası, Söke ve çevresini nasıl yağmaladıklarını, Yunan ordusunun çekilirken bile tüm ormanlarımızı, evlerimizi, dükkanlarımızı ve kasabalarımız-köylerimizi nasıl yakıp yıktıkları görmelikten gelinip, unutturulmaya çalışan  bedhatların varlığı bizi rahatsız etmektedir. Osmanlı arşivleri milyonlarca belgeleri ile ortada dururken , 530 yıldan fazla  Osmanlı-Türk yönetiminde kalmış ve her şeylerini korumuş  Yunanistan’ı  sevmek, “ Yunan muhibbisi” olmak en hafif tabiri ile gaflettir, delalettir ve hatta hıyanettir.

İstiklal harbimizde Türk Ordularının başkomutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK  bu konuda ne güzel söylemiş “ Tarihi yazanlar, tarih yapanlara sadık kalmalıdırlar “. İşte bu güzel sözler hepimizin kulağına küpe olmalı ve tarihi geçmişimizi doğru, objektif ve hatalarıyla-sevaplarıyla birlikte öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Tarihimizi doğru ve tarafsız öğrenmek isteyenler devletimizin resmi kurumu olan Türk Tarih Kurumu Yayınlarını okumalı ve Genelkurmay başkanlığı Harp Tarihi kaynaklarına başvurmalıdır.

 



Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam360
Toplam Ziyaret362301
Köşe Yazıları
Hava Durumu